Op. Dr. Adil Altınsoy

Hemoroid hastalığı, yaygın olarak bilinen adıyla basur, iç ve dış olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bununla birlikte, hastalık aynı zamanda kendi içinde çeşitli evrelere bölünmüştür. Tedavi yöntemi, hemoroidin evresine bağlı olarak değişiklik gösterir; bazı durumlarda ameliyatsız yöntemlerle tedavi mümkünken, ileri evrelerde cerrahi müdahale gerekebilir.

Anal fissür, toplumda makatta çatlak olarak da bilinen ve makatta ağrının en önemli nedenlerinden biridir. Bu rahatsızlık, akut ve kronik olmak üzere iki farklı gruba ayrılır. Tedavi yöntemleri, fissürün durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir ve genellikle makat çatlağı için özel kremler ve botoks uygulaması gibi yöntemlerle mümkündür.

Pilonidal sinüs, halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen, genellikle uzun bir süre boyunca fark edilmeden ilerleyebilen bir hastalıktır. Belirtileri arasında kuyruk sokumu bölgesinde kıl giriş delikleri, ağrı, kaşıntı ve akıntı bulunur. Bu hastalığın tedavisi ameliyat ile mümkündür ve ben Mikro Sinüsektomi yöntemini uygulamaktayım.

Makatta kötü kokulu akıntının en yaygın nedenlerinden biri, makat fistülü veya diğer adıyla perianal fistül hastalığıdır. Bu durum, genellikle apselerin kontrolsüz şekilde boşalması sonucu ortaya çıkar. Lazerle fistül tedavisi, bu sorunun tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Seton uygulaması de yapılabilir.

Siğiller, bulaşıcı Human Papilloma Virüsü (HPV) nedeniyle cilt ve mukozal yüzeylerde ortaya çıkan lezyonlardır. Bulaşıcı bir hastalık olduğundan dolayı yayılma riskine karşı dikkatli olunması gerekmektedir. HPV’den korunmanın bir yolu HPV aşısıdır, tedavi için ise Radyofrekans gibi ameliyatsız yöntemler mevcuttur.

Benler, nevüs olarak da adlandırılan, vücudun çeşitli bölgelerinde doğuştan var olabileceği gibi yaşamın ilerleyen dönemlerinde de ortaya çıkabilen lezyonlardır. Çoğunlukla zararsız olan bu lezyonlar, yine de kanserleşme riski taşıyabilirler. Tedavisi, lazer, radyofrekans ve plazma gibi modern yöntemlerle dakikalar içinde yapılabilir.

Nasır, özellikle ayak tabanlarında yaygın olarak görülen ve basınç altında ciddi ağrılara yol açabilen sertleşmiş deri lezyonlarıdır. Bu lezyonlar, sürekli basınç ve sürtünme sonucunda derinin koruyucu bir tepki olarak kalınlaşmasıyla oluşur. Radyofrekans yöntemi, nasırların tedavisinde etkili ve pratik bir çözüm sunar. Dakilar içinde yapılır.

Tırnakların yanlış kesimi, sadece estetik açıdan hoş olmayan bir görünüme neden olmakla kalmaz, aynı zamanda tırnak batması gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Tırnak batması, ağrıya, enfeksiyona ve yürümekte zorluğa sebep olabilen bir durumdur. Bu problemin tedavisi, konusunda uzman bir hekim tarafından özenle yapılmalıdır.

Vücudun herhangi bir yerinde beliren ağrısız şişlikler genellikle yağ bezesi, yani lipom olarak tanımlanır. Bu, yağ dokusunun deri altında birikmesi ve büyümesiyle oluşur. Özellikle kafa derisinde görülen şişlikler ise yağ kisti olarak bilinir. Her iki durumda da tedavi, biriken yağ dokusunun küçük bir kesi yardımıyla çıkarılması esasına dayanır.